20 Eylül 2008 Cumartesi

Ve son kare..


Cihangir'de balkonumuzda ve saksıda yetişen Hafize Baliç 1.kuşak pembesi ve Abana'da toprakta yetişen Hafize Baliç 1.kuşak pembesi iki kardeş yanyana..

Sizleri saygıyla selamlıyorlar.. Darısı gelecek yaza:)

Gökten 3 domates daha düştü:
Biri umutlarını yeşertenlere,
Biri pes etmeyenlere,
Biri de Hafize Baliç' i sevgiyle anan PDA dostlarına...

Cihangir'de yılın finali..

PDA üyeleri arasında en çok yazılan-çizilen-konuşulan "pembe mi-değil mi" muhabbeti için bizim son noktamız:)

Fotoğraftaki domatesler kardeş.. Üstelik aynı yumurta bile olabilirler.. Çünkü geçen yaz Hafize Baliç'in kendi ürettiği 3 domatesten tohum aldik. Bu tohumları balkonumuzda ve Abana'da ektik. Balkondakiler saksıda, Abanada'kiler toprakta büyüdü. Ve Abana'dan gelen son ürünleri balkonumuzda yetişen son ürünlerle birarada fotoğraflama şansı bulduğumuz için mutluyuz. Bu hafta bile tüm yapraklar sararmış ve kurumuş olmasına rağmen 1-2 domates toplayabildik. Toplam 40 saksidan 40 domates elde edemedik ama olsun; koca yazi domates kokusuyla gecirdik ya...


İşte balkonumuzda yetişenler...

Bunlar da Abana'dan gelenler...

Tüm koşulsuzluklara rağmen..



Bizim güzel pembelerimiz az da olsalar mücadeleyi seviyorlar.. Tüm canlılar gibi sahiplerine mi benziyorlar ne? Yapraklar sararıp soldu ama biz hemen her sabah kahvaltımızda bir domates bulduk balkonda.. (Tabii 20 gün kadar)

Bizim Balkon:)



Küçük osunlar, ne farkeder ? Onlar bizim pempelerimiz hem de Hafize Baliç domateslerinden üretilmiş ilk fidelerden. Daha ne olsun?

Çerkezköy Pembeleri


Bu domates Hafize Baliç'in anılarıyla dolu ama içi boş evinin bahçesinde ilk kez "onsuz" yetişenlerden..Belki de o yüzden; yalnız, coşkusuz....

16 Ağustos 2008 Cumartesi

Abana Pembeleri

Geçtiğimiz yıl ürettiğimiz Hafize Baliç tohumlarının yarısını Abana'da Huri Köyü olarak anılan teyzemlerin konağının bahçesine ekilmek üzere göndermiştik. Temmuz sonu Abana'ya giderek oradaki son durumu fotoğrafladık. Aynen Çerkezköy'de annemizin yetiştirdiği görüntü var. Ancak bakım konusunda biraz sorun olduğu için susuz kalmışlar. Malum "el elin eşeğini türküçağırarak ararmış"... Yine de balkonda saksıda yetişenlerden çok farklı.


İlk domateslerimiz:)



Temmuz ayı başında çektiğimiz ilk fotoğraflar...
Sayfaya koyma fırsatı bulamamıştık:)

26 Haziran 2008 Perşembe

Çiçekler çoğalıyor ve korkmaya başladık..



Gelen haberlerden bazılarında okuyoruz. Çiçekler açıyor, sonra da dökülüyor.
Her sabah yüreğimiz ağzımızda çiçek kontrolü yapıyoruz. Fenya ve babam Abana'ya gittiler. Bakım sorumluluğu da sadece bizde. Onlar gitmeden toprak ekleyip, boğazlama yaptık. Ayrıca da son derece teknik:) bir çalışmayla balkonun tavanına yerleştirdiğimiz çıtalara ipler gerip domateslerimize büyürken rahat etmeleri için ipten çubuklar da yaptık.
İşte haziranın son haftasında pembelerin son durumları...








19 Haziran 2008 Perşembe

İlk çiçeğimiz göründü...

Küçük saksılarımız yavaş yavaş evlerine gidiyor.
Semra-Bülent Tugay ve İlknur-Celal Kolay çiftleri de pembelendiler.. Kolay Ailesi Arıköy'deki bahçelerinde toprakla buluşturdu fidelerini.

Bizim de ilk çiçeğimiz açmak üzere...

13 Haziran 2008 Cuma

Tarla büyüdükçe bazı pembelerimizi dostlarımızla buluşturuyoruz.


Perşembe günü Çorlu'da oturan küçük kardeşimiz Kadir Baliç ve eşi Sefere Baliç'e küçük saksılarımızdan birini teslim ettik.

Dün akşam da kırk yıllık dostumuz sevgili Av. İbrahim Özdemir'e 2 domates fidanı verdik. Onlar da Marmara Ereğlisi'nde büyüyecekler.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasını temsilen de Yücel Akdemir ve Muhammed Öncül pembelendiler.

Abana'ya gönderdiğimiz tohumlardan oradaki evin bahçesinde 100 kadar fide olduğu haberleri alıyoruz. Ancak şimdilik oradan fotoğraf alamıyoruz. Haber geldikçe aktaracağız.



İlk fotoğraf diğerinden 1 ay sonra ekilen tohumdan büyüdü:) 2. fotoğraf tam ümit kesmek üzereyken toprak değiştirdiğimiz ilk ürün.. Sanki düzeliyor gibi.



Bunlar da yatak odamızın balkonuna taşınanlar..
Adım atmaya yer kalmadı. Şimdi acilen boğazlama ve çubuk eylemi gerek ama nasıl ve ne zaman? En azından malzeme sağlamak gerek evdeki asistanımıza.

12 Haziran 2008 Perşembe

Haziranın 2. haftası...



Yeni topraklar, yeni saksılar alındı, taşındı... Her fide kendi saksısına yerleşti. Küçük şaşkınlıklar yaşadılar ama sanırım toparlandılar. Tabii saksılarımız tahmin edileceği gibi balkona sığmadılar. Yatak odamızın balkonu da pembeler tarafından işgal edilmiş durumda. Her sabah onlara bakarken, kokularını içimize çekerkendiğer pda dostlarımızın aktardıklarını da düşünerek çiçeklerini bekliyoruz. Yatak odamızın balkonundakisaksılardan birinde 1 çiçek olmak üzere, gözünün içine bakıyoruz derler ya, işte öyle bakıyoruz ona.

Bütün bu coşmuş görünen pembeler 2. ektiklerimiz... İlk ekilenlerin maalesef durumları kritik görünüyor. Yine de onların sorununun kötü toprak olduğunu düşünerek hepsini yeni topraklara aktardık. Onlar da erken ekilip, 2. etaba yetişecekler umudundayız.

Eğer herşey beklediğimiz gibi olursa tarlamızın ürünlerini Karaköyüm Restaurant mönüsüne yerleştireceğiz:)

Balkonumuz tarlaya dönüşüyor..





Bu fotoğraflar Haziran ayının ilk haftası çekilenler...
Saksı sayımız yetmediği için önce saksılara 3er 4 er fide dikerek büyüttük. Bu kez onları ayırmak için yeni saksılar ve yeni topraklar almak gerekti. Saksı ve toprak taşımaya yetişemiyoruz.

Tabii biz tüm gün evde olmadığımız için tüm dikim ve bakım işlerini yapan yardımcımız Fenya'ya ve gözlemleme ve denetlemeden sorumlu bakan sevgili babamız Muharrem Yorgancı'ya teşekkürler...

28 Mayıs 2008 Çarşamba

Pembeler yavaş yavaş kendi evlerine taşınıyor.


"Hafize Ana"mızın mirası...

Yıllardır "Hafize Ana"nın eliyle diktiği ve yetiştirdiği domatesleri tüketme keyfini yaşayan "oğul" ve "gelin"dik...

Şimdi o yok...
Biz de hem "O" nu hem de pembe domatesleri yaşasın istiyoruz.
Onun domateslerinden elde ettiği ilk tohumlarla "Pembe Domates Ağı"nı oluşturan sevgili Avniye ve Mehmet Tansuğ'a bir kez daha teşekkür ediyoruz öncelikle.


Pembe domatesleri hazıra konarak rahatlıkla yediğimiz için 2 senedir çok az fide ile idare ediyorduk. Zaman ve mekan darlığı :)

Bu sene onun yokluğu ve elimizde de onun domateslerinden kendi ürettiğimiz tohumlarla olusturduğumuz bir sürü fidemiz oluverdi. Ne olur ne olmaz dusuncesiyle 1 ay ara ile tohumlari ektik. Tabii geçen senelerde başarılı olamadığımız için de biraz beklemek istedik.


Şimdi fidelerimizin hepsi saksılara aktarıldı. Zaman ayirmak da cok zorlasti. Saksı yetmiyor, toprak yetmiyor:) Balkon ağırlıktan çöker mi korkusu yaşıyoruz.. Ve de gelişmeleri PDA dostlarımıza aktarma sorumluluğu var.




Şimdilik blog kurup, ilk fotoğrafları yerleştireğiz. Başlangıçta olduğu gibi sonuçları da mutlulukla aktarabilmeyi diliyoruz.